Uluslararası Akademik Yayıncılıkta Dilin Önemi ve Türk Akademisyenlerin Karşılaştıkları Zorluklar
Dünya çapındaki bilimsel iletişimde İngilizce dilinin giderek artan hakimiyeti, uluslararası akademik yayıncılığın statükosunu şekillendiren temel unsurlardan biridir. Doğa bilimleri alanında indekslenen bilimsel makalelerin %90’ından fazlasının İngilizce olarak yayınlanıyor olması [1], bu dilin uluslararası bilim camiasındaki tartışmasız ağırlığını göstermektedir. Hatta bazı tahminlere göre, mevcut tüm bilimsel literatürün %98’i İngilizce dilinde kaleme alınmış durumdadır [2]. İngilizcenin bu denli merkezi bir konumda olması, anadili İngilizce olmayan akademisyenler için üstesinden gelinmesi gereken önemli zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bilimsel bilginin sınırları aşarak yayılması ve farklı disiplinler arasında işbirliğinin güçlenmesi açısından ortak bir dilin varlığı kuşkusuz büyük bir avantajdır. Ancak bu durum, İngilizce dil becerileri yeterli olmayan araştırmacıların bilimsel söyleme tam olarak katılmalarını ve çalışmalarını uluslararası alanda duyurmalarını zorlaştırabilmektedir.

Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında İngilizce dilinde eğitim veren programların sayısındaki artış [3], ülkenin uluslararasılaşma vizyonunun somut bir göstergesidir. Türk akademisyenlerin uluslararası platformlarda araştırma sonuçlarını yayınlama gerekliliği, üniversitelerin akademik personel değerlendirme kriterlerinde sıklıkla vurgulanmaktadır [4]. Bu bağlamda, Türk bilim insanlarının ürettiği bilginin küresel ölçekte yaygınlaşması ve uluslararası bilimsel literatüre katkı sağlaması hem bireysel akademik kariyerlerin gelişimi hem de Türkiye’nin bilimsel alandaki saygınlığının artırılması açısından hayati bir öneme sahiptir. Ancak bu süreçte, dil bariyerleri olarak adlandırılan engellerin varlığı, Türk akademisyenlerin uluslararası yayın sürecinde önemli zorluklarla karşılaşmasına neden olabilmektedir. Anadili İngilizce olmayan yazarların, yayın geliştirme süreci boyunca hem günlük iletişimde hem de uzun vadeli akademik hedeflere ulaşmada çeşitli engellerle karşılaşma olasılığı bulunmaktadır [5]. Dil bariyerleri, bilimsel bilginin küresel çapta derlenmesini ve farklı coğrafyalardaki araştırmacı ve uygulayıcılar tarafından etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyebilmektedir [6]. Bu nedenle, Türk akademisyenlerin uluslararası bilimsel platformlardaki görünürlüğünü artırmak ve bilimsel bilgiye katkılarını en üst düzeye çıkarmak için dil bariyerlerinin etkilerinin anlaşılması ve bu engelleri aşmanın yollarını araştırılması büyük önem taşımaktadır.
İçerik
Türk akademisyenler için makale çevirisi rehberi: Uluslararası yayınlarda dil engellerini aşın, profesyonel İngilizce çeviri ile başarıyı yakalayın.
Uluslararası Yayın Sürecinde Reddedilme Oranları ve Dil Faktörü
Uluslararası akademik dergilerde makale yayınlama süreci, genellikle yüksek rekabetin olduğu ve titiz değerlendirme aşamalarını içeren bir süreçtir. En iyi olarak kabul edilen dergilerin büyük çoğunluğu, gönderilen makalelerin neredeyse %80’ini reddetmektedir [7]. Hatta bazı prestijli dergilerde bu oran %90 ile %95 arasında değişebilmektedir [7]. İlginç bir şekilde, yayınlanan makalelerin %62’sinin, kabul edilmeden önce en az bir kez başka dergiler tarafından reddedildiği bildirilmektedir [7]. Bu istatistikler, uluslararası akademik yayıncılığın ne kadar seçici olduğunu ve akademisyenlerin yayın hedeflerine ulaşmak için önemli bir çaba göstermeleri gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Örnek vermek gerekirse, Elsevier gibi büyük yayınevlerinde, gönderilen makalelerin %30 ile %50’si, hakem değerlendirmesi aşamasına dahi geçemeden editörler tarafından reddedilmektedir [8]. Bu durum, makalenin sadece bilimsel içeriğinin değil, aynı zamanda sunumunun ve dil kalitesinin de ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir.
Dil Sorunlarının Reddedilme Oranlarına Etkisi
Dil sorunları, uluslararası akademik yayıncılıkta makale reddinin önemli bir nedeni olarak öne çıkmaktadır. Anadili İngilizce olmayan yazarların makalelerinin dil kaynaklı nedenlerle reddedilme olasılığı, anadili İngilizce olan yazarlara kıyasla yaklaşık 2,5 kat daha fazladır [5]. Bazı araştırmalar, dil hataları nedeniyle gönderilen makalelerin %90’ına kadarının reddedilebildiğini göstermektedir [9]. Bu veriler, dilin uluslararası yayın sürecindeki kritik rolünü ve Anadili İngilizce olmayan akademisyenlerin bu konuda karşılaştıkları ek zorlukları açıkça ortaya koymaktadır.
Türk Akademisyenlerin Reddedilme Oranları ve Dil Bariyerleri
Türk akademisyenlerin uluslararası dergilerdeki makale ret oranlarına bakıldığında, bu durumun dil bariyerlerinin etkisiyle daha da belirginleştiği görülmektedir. Örneğin, bir dergide yapılan bir çalışmada, Türkiye’den gönderilen makalelerin toplam ret oranı %57,7 olarak bulunmuştur [10]. Bu oran, anadili İngilizce olan ülkelerden gönderilen makalelerin ortalama ret oranından (%29,1) önemli ölçüde daha yüksektir [10]. Başka bir çalışmada, bir tıp dergisinin 2022 yılındaki ret oranı %73’e ulaşmıştır ve ret nedenlerinden biri “zayıf bilimsel dil” olarak belirtilmiştir (%29) [11]. Ayrıca, Türk akademisyenlerin uluslararası yayın yapma sürecinde karşılaştıkları dil sorunları nedeniyle sıklıkla öz-çeviri yöntemine başvurdukları ve bunun temel nedenlerinden birinin doğrudan İngilizce yazma konusunda kendilerini yetersiz hissetmeleri olduğu tespit edilmiştir [12]. Bu bulgular, Türk akademisyenlerin uluslararası dergilerdeki yayın başarısının dil bariyerlerinden olumsuz etkilenebildiğini ve bu durumun akademik İngilizce yazma becerilerindeki zorluklarla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir.
Tablo 1: Ülkeler Bazında Makale Gönderim Sayıları ve Ret Oranları [10]
Ülke | Orijinal Araştırma Gönderimi | Orijinal Araştırma Reddi | Diğer Makale Gönderimi | Diğer Makale Reddi | Toplam Gönderim | Toplam Red | Toplam Red Oranı |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Amerika Birleşik Devletleri | 1158 (%51,4) | 270 (%23,3) | 1094 (%48,6) | 351 (%32,1) | 2252 | 621 | %27,6 |
Japonya | 387 (%67,0) | 128 (%33,1) | 191 (%33,0) | 116 (%60,7) | 578 | 244 | %42,2 |
Güney Kore | 281 (%61,5) | 74 (%26,3) | 176 (%38,5) | 85 (%48,3) | 457 | 159 | %34,8 |
Almanya | 188 (%71,5) | 57 (%30,3) | 75 (%28,5) | 28 (%37,3) | 263 | 85 | %32,3 |
Kanada | 105 (%53,0) | 32 (%30,5) | 93 (%47,0) | 45 (%48,4) | 198 | 77 | %38,9 |
Türkiye | 87 (%46,0) | 38 (%43,7) | 102 (%54,0) | 71 (%69,6) | 189 | 109 | %57,7 |
Birleşik Krallık | 113 (%64,9) | 25 (%22,1) | 61 (%35,1) | 31 (%50,8) | 174 | 56 | %32,2 |
Fransa | 91 (%59,5) | 29 (%31,9) | 62 (%40,5) | 29 (%46,8) | 153 | 58 | %37,9 |
İtalya | 61 (%40,1) | 22 (%36,1) | 91 (%59,9) | 40 (%44,0) | 152 | 62 | %40,8 |
Tayvan | 64 (%48,9) | 27 (%42,2) | 67 (%51,1) | 44 (%65,7) | 131 | 71 | %54,2 |
Çin | 74 (%60,2) | 27 (%36,5) | 49 (%39,8) | 25 (%51,0) | 123 | 52 | %42,3 |
İsviçre | 87 (%79,1) | 18 (%20,7) | 23 (%20,9) | 10 (%43,5) | 110 | 28 | %25,5 |
Avusturya | 77 (%81,9) | 17 (%22,1) | 17 (%18,1) | 8 (%47,1) | 94 | 25 | %26,6 |
İspanya | 43 (%47,8) | 14 (%32,6) | 47 (%52,2) | 18 (%38,3) | 90 | 32 | %35,6 |
Hindistan | 12 (%15,2) | 6 (%50,0) | 67 (%84,8) | 52 (%77,6) | 79 | 58 | %73,4 |
Hollanda | 55 (%75,3) | 13 (%23,6) | 18 (%24,7) | 9 (%50,0) | 73 | 22 | %30,1 |
İsrail | 35 (%53,0) | 11 (%31,4) | 31 (%47,0) | 14 (%45,2) | 66 | 25 | %37,9 |
Avustralya | 27 (%45,0) | 9 (%33,3) | 33 (%55,0) | 18 (%54,5) | 60 | 27 | %45,0 |
Dil Bariyerlerinin Küresel Bilimsel İletişime ve Türk Akademisyenlere Etkileri
İngilizcenin bilimsel iletişimde ortak dil olarak kullanılması, anadili İngilizce olmayan araştırmacıların bilimsel bilgiye erişimini ve bu bilgiye katkıda bulunmasını önemli ölçüde zorlaştırmaktadır [13]. Küresel bilimsel camiada İngilizcenin hakimiyeti, dünya nüfusunun %80’inin büyük bir kısmının yayınlanmış akademik literatüre erişimini ve katılımını engellemektedir [13]. Dil bariyerleri, araştırma sonuçlarının daha geniş bir kitleye ulaşmasını engelleyerek bilimsel bilginin yayılımını olumsuz etkileyebilmektedir [1]. Bu durum, bilimsel bilginin evrenselleşmesi ve dünya çağında işbirliğinin artması önünde önemli bir engel oluşturmaktadır.
Türk Akademisyenler Açısından Dil Engellerinin Yarattığı Dezavantajlar
Türk akademisyenler özelinde dil engellerinin neden olduğu çeşitli dezavantajlar söz konusudur. İngilizce yazma konusunda yetersizlik hisseden birçok Türk akademisyen, çalışmalarını önce Türkçe olarak kaleme almakta ve ardından öz-çeviri yöntemine başvurmaktadır [12]. Bu süreç hem zaman kaybına yol açmakta hem de çevirinin kalitesi konusunda potansiyel sorunlar yaratabilmektedir. Türkçe düşünme alışkanlığının; İngilizce yazılmış metinlerde “Türkçe tınılı” ifadelere neden olması, uluslararası okuyucular için metnin akıcılığını ve doğallığını genellikle azaltmaktadır [12]. Ayrıca, İngilizce yeterlilik seviyesinin düşük olması, bazı Türk akademisyenlerin uluslararası konferanslara katılım ve sunum yapma iştahı konusunda kendilerine güvenmelerini engelleyebilmektedir. Tüm bu dezavantajlar, Türk akademisyenlerin uluslararası bilimsel platformlarda aktif rol almalarını ve araştırmalarının hak ettiği görünürlüğe ulaşmasını zorlaştırmaktadır.

Dezavantajların Kaynakları ve Sonuçları
Bu dezavantajların temelinde yatan çeşitli nedenler ve ortaya çıkan sonuçlar bulunmaktadır. Türkiye’deki İngilizce dil eğitiminin etkinliği uzun süredir tartışma konusu olmuştur ve bazı araştırmalar, Türk öğrencilerin konuşma becerilerinin arzu edilen seviyede olmadığını göstermektedir. Üniversitelerin İngilizce yayın yapma zorunluluğu ve bu yayınlara yönelik sağladığı teşvikler, dil becerileri henüz yeterli seviyede olmayan akademisyenler üzerinde önemli bir baskı yaratmaktadır [4]. Dil bariyerleri nedeniyle yaşanan stres ve kaygı da akademisyenlerin araştırma kalitesini ve yayın performansını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Türk akademisyenlerin uluslararası alandaki görünürlüğünün azalması, atıf sayılarının düşmesi ve dolayısıyla kariyer gelişimlerinin yavaşlaması gibi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Profesyonel Makale Çevirisinin Akademik Başarıya Katkıları
Profesyonel İngilizce makale çevirisi hizmetleri, yayınlanan makalelerin etkisini önemli ölçüde artırabilecek bir araçtır. Bu hizmetler, makalenin dil kalitesini ve okunabilirliğini yükselterek, bilimsel içeriğin daha geniş bir kitle tarafından anlaşılmasını sağlar. Profesyonel dil düzenleme hizmetleri, bir makalenin ham halini alıp, onu netlik, tutarlılık ve akademik mükemmeliyet açısından geliştirilmiş bir çalışmaya dönüştürebilir. Akademik çeviri hizmetleri ise araştırma makaleleri ve tezler gibi bilimsel çalışmaların doğru ve uzmanlıkla çevrilmesini sağlayarak, bu çalışmaların farklı dil gruplarına ulaşmasını kolaylaştırır ve uluslararası işbirliğini teşvik eder. Bu sayede, dil bariyerleri aşılmış ve bilimsel bilgi alışverişi küresel ölçekte desteklenmiş olur.
Profesyonel Makale Çevirisinin Atıf Sayıları ve Görünürlüğe Etkisi
Profesyonel makale çevirisinin yayınlanan makalelerin atıf sayıları ve genel görünürlüğü üzerindeki etkisi de oldukça önemlidir. İngilizce olarak yayınlanan makaleler, genellikle diğer dillerde yayınlananlara göre daha yüksek atıf sıklığına sahip olabilmektedir [1]. İngilizce gibi dünya genelinde en yaygın olarak konuşulan dillere yapılan çeviriler, araştırmanın erişim alanını genişleterek atıf potansiyelini artırır. Yapılan araştırmalar, İngilizce yayınlanan makalelerin atıf alma olasılığının, İngilizce yayınlanmayanlara göre 6 ila 7 kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Brezilyalı araştırmacılar arasında yapılan bir çalışmada, İngilizce yazma becerisi iyi olanların, yayın sayısı ve atıf sayısı açısından daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir [1]. Bu bulgular, İngilizce yayın yapmanın ve dolayısıyla profesyonel İngilizce çeviri hizmetlerinden yararlanmanın, makalelerin bilimsel etkisi üzerinde doğrudan ve olumlu bir etkisi olduğunu desteklemektedir.
Tablo 2: Yayın Dili ve Atıf Sıklığı Arasındaki İlişkinin Çok Değişkenli Analizi )
Değişken | Oran | Wald Z | p-değeri |
---|---|---|---|
ISI Veritabanı | |||
Yayın Dili (İngilizceye Karşı Anadil) | 6,09 | 4,08 | < 0,0001 |
Yazar Sayısı | 1.21 | 1,75 | 0,0800 |
Dergi Etki Faktörü (1-1.9’a Karşı <1) | 1,06 | 0,11 | 0,9104 |
Dergi Etki Faktörü (>=2’ye Karşı <1) | 1,80 | 0,81 | 0,4199 |
Araştırma Konusu (İmplantolojiye Karşı Diğer) | 1,52 | 1,00 | 0,3168 |
Google Scholar | |||
Yayın Dili (İngilizceye Karşı Anadil) | 7,07 | 4,14 | < 0,0001 |
Yazar Sayısı | 1,63 | 3,52 | 0,0004 |
Dergi Etki Faktörü (1-1.9’a Karşı <1) | 2,36 | 1,36 | 0,1727 |
Dergi Etki Faktörü (>=2’ye Karşı <1) | 0,88 | -0,17 | 0,8618 |
Araştırma Konusu (İmplantolojiye Karşı Diğer) | 1,07 | 0,16 | 0,8722 |
Dergi Editörlerinin Dil Kalitesi Beklentileri Nelerdir?
Uluslararası akademik dergilerde görev yapan editörlerin dil ve çeviri kalitesi konusundaki beklentileri oldukça nettir. Editörler, yayınlanmak üzere gönderilen makalelerin sadece bilimsel açıdan yüksek düzeyde olmasını değil, aynı zamanda dilbilgisi, noktalama, sözdizimi ve referans stilleri gibi dilsel standartlara da titizlikle uymasını beklemektedirler. Dilin doğru, açık ve anlaşılır bir şekilde kullanılması, editörlerin ve hakemlerin makalenin içeriğine odaklanmasını sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Editörler, makalelerde dil uzmanlığı aramamakla birlikte, kısa ve basit sözdizimleri, paragraflar, ifadeler ve kelimelerin tercih edilmesini ve uzun, karmaşık cümlelerden kaçınılmasını önemsemektedirler. Temel amaç, okuyucuyu bilgilendirmek ve eğitmek olmalıdır, gösterişli ve karmaşık bir dil kullanarak etkilemek değil.
Editörlerin Aradığı Temel Dil Özellikleri
Dil ve Çeviri Hatalarının Değerlendirme Sürecine Etkisi
Yayınlanmaya uygun makalelerde editörlerin aradığı temel dil özellikleri arasında doğru format kullanımı, araştırmanın özgünlüğü, metnin mümkün olduğunca kısa ve özlü olması (“az ve öz”), dilin açıklığı ve anlaşılırlığı (sarihliği), makalenin temel mesajının net bir şekilde iletilmesi ve sunumun kalitesi yer almaktadır. Editörler, makaleyi okuyucu kitlesinin bakış açısıyla değerlendirir ve yayınlanan çalışmanın okuyucular için ne kadar faydalı ve ilginç olacağını sorgular. Bu nedenle, makalenin içeriğinin yanı sıra hedef kitleye uygun, kolayca anlaşılabilir ve etkili bir dilde sunulması editörler için büyük önem taşımaktadır.
Türk Akademisyenlerin Akademik İngilizce Yazımında Karşılaştığı Sorunlar
Türkiye’deki akademisyenlerin akademik İngilizce yazma becerileri ve bu süreçte karşılaştıkları zorluklar üzerine yapılan çeşitli araştırmalar ve anketler bulunmaktadır. Bu çalışmalar, Türk akademisyenlerin İngilizce akademik yazma konusunda çeşitli zorluklar yaşadığını ve bu durumun uluslararası yayın süreçlerini olumsuz etkileyebildiğini göstermektedir [4]. Bir çalışmada, Türk akademisyenlerin İngilizce yazma konusunda kendilerini yetersiz hissettikleri ve bu nedenle sıklıkla öz-çeviri yöntemine başvurdukları belirlenmiştir [12].
Dil ve çeviri hataları, makale değerlendirme sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Dilbilgisi, yazım hataları ve anlatım bozuklukları, makalenin reddedilmesine neden olabilecek en yaygın faktörler arasındadır [7]. Bir makalede çok sayıda dil hatası bulunması ve bu hataların metnin anlaşılmasını zorlaştırması durumunda, makalenin reddedilme olasılığı önemli ölçüde artmaktadır. Editörler, yazım hatalarını ve dilbilgisi yanlışlarını profesyonelce bulmaz ve bu tür hatalar, makalenin bilimsel içeriği ne kadar güçlü olursa olsun, kabul sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, akademisyenlerin makalelerini göndermeden önce dil kalitesine büyük özen göstermeleri ve gerekli durumlarda profesyonel destek almaları, yayın başarılarını artırmak için kritik öneme sahiptir.
Türk akademisyenlerin karşılaştığı yaygın zorluklar arasında; akademik alana özgü terminoloji ve kavramları uygun şekilde kullanma, İngilizce dilinde karmaşık ve anlamlı cümle yapıları oluşturma ve dilbilgisi kurallarını doğru bir şekilde uygulama yer almaktadır [5]. Bu konuda yapılan araştırmalar ayrıca; incelenen makalelerin giriş ve tartışma bölümlerinin yazarlık (authoring), eleştirel düşünme becerilerini kullanma ve yeterli düzeyde literatür taraması yapma gibi konularda da üstesinden gelmeleri gereken meseleler olduğunu düşündürmektedir [4]. Bazı akademisyenler, İngilizce yazarken anadillerinin dilbilgisel yapılarının ve ifade biçimlerinin etkisini hissetmekte, bu da İngilizce metinlerinin anlatım tarzını etkileyebilmektedir [4]. Bu zorlukların temel nedenleri arasında, Türkiye’deki İngilizce eğitim sisteminin bazı yönleri, kültürel alışkanlıklar ve akademik yazma normlarına yeterince aşina olmama gibi faktörler sayılabilir.
Akademisyen Deneyimleri: Niteliksel Bulgular
Bir çalışmada yapılan derinlemesine incelemelerden elde edilen alıntılar, Türk akademisyenlerin İngilizce yazarken karşılaştıkları çeşitli güçlükleri gözler önüne sermektedir. Bu güçlükler arasında, İngilizce yazmanın Türkçe yazmaya göre çok daha fazla zaman alması, İngilizce ifadelerde yeterince incelik ve ustalık hissedememe, kelime dağarcığının sınırlı olması ve bu nedenle kelime seçiminde zorlanma, akademik metinlerde uygun tonu ve vurguyu yakalama konusunda yaşanan zorluklar ve uzun, karmaşık cümleler kurmaktan kaynaklanan anlatım sorunları yer almaktadır [4]. Bu nitel veriler, Türk akademisyenlerin dil bariyerleriyle ilgili kişisel deneyimlerini ve karşılaştıkları somut sorunları anlamak açısından büyük bir değer taşımaktadır.
Yaygın Dilbilimsel Zorluklar
Profesyonel Makale Çevirisi Yayın Başarısına Katkıda Bulunabilir mi?
Profesyonel makale çevirisi hizmetleri, akademik yayın süreçlerinde başarı oranını artırmada önemli bir rol oynamaktadır. Bu hizmetler, araştırmacıların çalışmalarını dil engeline takılmadan küresel bir okuyucu kitlesiyle paylaşmalarına olanak tanır. Akademik materyallerin doğru ve uzmanlıkla çevrilmesini sağlayarak, dil bariyerlerini aşmaya yardımcı olur ve uluslararası bilimsel işbirliğini teşvik eder. Dolayısıyla, profesyonel çeviri hizmetleri, akademik yayın sürecinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir ve araştırmanın uluslararası alanda yaygınlaşmasına önemli katkılar sağlamaktadır.
Kabul Oranlarının Artması
Profesyonel dil düzenlemesi ve çeviri hizmetlerinin kullanımı, makalenin kalitesini ve okunabilirliğini artırarak, yayın kabul edilme şansını önemli ölçüde yükseltebilir. Dil hataları nedeniyle makalenin reddedilme riskini en aza indirmek için; çalışmanın hedeflenen dergiye gönderilmeden önce ilgili alanda uzman bir kişi ve toplam maliyet açısından anadili İngilizce olan bir uzman şeklinde davranacak yapay zeka araçları tarafından gözden geçirilmesi önemle tavsiye edilmektedir. Bu tür profesyonel ve yapay zeka kaynaklı destek, makalenin dilinin uluslararası standartlara uygun olmasını sağlayarak, bilimsel içeriğin hak ettiği değeri bulmasına yardımcı olacaktır.
Makale Çevirisi Sürecinde Sık Karşılaşılan Hatalar ve Önleme Yolları
Uluslararası akademik dergilerde en sık karşılaşılan dilbilgisi ve çeviri hataları, genellikle İngilizce dilinin yapısından ve diğer dillerle olan farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Akademik yazımda sıkça rastlanan dilbilgisi ve noktalama hataları arasında yanlış kelime seçimi, iki bağımsız cümleyi sadece virgülle ayırma, listelerde paralel yapı eksikliği, resmi olmayan bir dil tonu kullanma, aşırı uzun ve karmaşık cümleler kurma ve gereksiz kelime kullanımı sayılabilir. Fiil zamanlarının yanlış ve tutarsız kullanımı da yaygın bir sorundur; makalenin farklı bölümlerinde (giriş, yöntem, sonuç, tartışma) uygun zamanların kullanılmaması anlam karışıklıklarına yol açabilir. Ayrıca, “a”, “an”, “the” gibi İngilizce tanımlıkların doğru kullanımı, İngilizce ve yazarın anadili arasındaki dilbilgisi farklılıklarından dolayı zorluklar yaratabilmektedir. Otomatik çeviri araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bağlama uygun olmayan veya yanlış anlamlara gelebilecek kelime seçimleri de hatalara neden olabilmektedir.
Hataların Başlıca Nedenleri
Bu hataların temel nedenleri arasında, yazarın anadilinin İngilizce dilbilgisi ve sözdizimi üzerindeki olumsuz etkisi (dil transferi), İngilizce dilbilgisi kurallarının ve akademik yazım normlarının tam olarak anlaşılamaması ve yeterli yazma pratiğinin olmaması yer alabilir [4]. Ayrıca, bazı yazarların akademik İngilizcenin gerektirdiği resmi ve nesnel üsluba yeterince hakim olmaması da hatalara yol açabilmektedir.
Hataların Önlenmesine Yönelik Öneriler
Bu tür hataları önlemek için akademisyenlere çeşitli öneriler sunulabilir. Öncelikle, akademik dergilerde ve kitaplarda bolca okuma yapmak, kelime dağarcığını geliştirmeye ve İngilizce dilinin akademik bağlamdaki kullanımına aşina olmaya katkıda bulunabilir. Makaleyi yazmaya başlamadan önce, hedeflenen derginin yazım kurallarını ve stil rehberini dikkatlice incelemek, format ve dil beklentilerini anlamak açısından kritik öneme sahiptir [9]. Makalenin ilk taslağı tamamlandıktan sonra, anadili İngilizce olan bir meslektaşından veya profesyonel bir düzenleme hizmetinden geri bildirim almak, dilin akıcılığını ve doğruluğunu artırabilir. Tüm bu stratejiler ve kaynaklar, dilbilgisi ve çeviri hatalarını en aza indirerek akademik yayın başarısını önemli ölçüde artırabilir.
Akademik İngilizce Yazımı ve Çevirisi İçin Yararlı Kaynak ve Araçlar
Akademik İngilizce makale yazımı ve çevirisi konusunda dünya çapında kabul görmüş ve akademisyenler tarafından sıklıkla kullanılan birçok online kaynak ve araç bulunmaktadır. Bu kaynaklar, yazma becerilerini geliştirmek, dilbilgisi ve kelime hatalarını düzeltmek, doğru alıntı yapmayı öğrenmek ve akademik yazım sürecini kolaylaştırmak için değerli destek sunmaktadır.
Dilbilgisi ve Yazım Kontrolü Araçları
Purdue Online Writing Lab (OWL): Purdue Üniversitesi tarafından sunulan bu kapsamlı online kaynak, İngilizce yazma konusunda öğrencilere, öğretmenlere ve profesyonellere dünya çapında yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Site, genel yazma becerilerinden araştırma ve alıntı yapmaya, öğretmen ve eğitmen kaynaklarından İngilizceyi ikinci dil olarak öğrenenler için materyallere kadar geniş bir yelpazede bilgi sunmaktadır. Ayrıca, APA, MLA ve Chicago gibi çeşitli akademik stil kılavuzları hakkında detaylı bilgiler ve örnekler içermektedir.
Araştırma Platformları ve Diğer Kaynaklar
ResearchGate: Bilim insanları ve araştırmacılar için kurulmuş ticari bir sosyal ağ platformudur. Kullanıcılar, araştırma makalelerini paylaşabilir, soru sorabilir ve cevaplayabilir, meslektaşlarıyla işbirliği yapabilir ve kendi alanlarındaki en son araştırmaları takip edebilirler.
Google Akademik: Akademik literatürü basit ve tanıdık bir şekilde aramak için kullanılan ücretsiz bir web arama motorudur. Google Akademik, makaleler, kitaplar, tezler, konferans yayınları ve daha birçok farklı türdeki bilimsel içeriği indeksleyerek, araştırmacıların ihtiyaç duydukları bilgilere kolayca ulaşmalarını sağlar.
Bu online kaynaklar ve araçlar, Türk akademisyenlerin akademik İngilizce yazma ve çeviri becerilerini geliştirmeleri, olası hataları önlemeleri ve uluslararası yayın standartlarına uygun metinler hazırlamaları için değerli birer destek mekanizması sunmaktadır.
Sonuç: Küresel Akademik Başarı İçin Profesyonel Desteğin Önemi
Sonuç olarak, dil bariyerleri, Türk akademisyenlerin uluslararası akademik yayıncılıkta karşılaştığı önemli bir zorluktur. İngilizcenin küresel bilimdeki hakimiyeti, yayın sürecinde çeşitli engeller yaratmakta ve Türk akademisyenlerin görünürlüğünü ve bilimsel bilgiye katkılarını olumsuz etkileyebilmektedir. Ancak, bu zorlukların üstesinden gelmek ve küresel akademik başarıya ulaşmak mümkündür.
Türk Akademisyenlere Yönelik Öneriler
Türk akademisyenlere yönelik pratik öneriler arasında, öncelikle akademik İngilizce yazma becerilerini geliştirmek için Purdue OWL gibi online kaynaklardan ve araçlardan aktif olarak yararlanmak yer almaktadır. Ayrıca, makalelerin dil kalitesini artırmak ve olası hataları en aza indirmek için profesyonel çeviri ve düzenleme hizmetlerinden yararlanmak büyük önem taşımaktadır. Makaleyi göndermeden önce, hedeflenen derginin yazım kurallarını ve stil rehberini dikkatlice incelemek, format ve dil beklentilerini anlamak açısından kritik bir adımdır. ResearchGate ve Google Scholar gibi platformlar ise, alandaki en son araştırmaları takip etmek ve uluslararası işbirlikleri kurmak için değerli kaynaklar sunmaktadır.
Profesyonel Makale Çevirisi Hizmetlerinin Rolü
Profesyonel İngilizce makale çevirisi hizmetlerinin önemi ve faydaları yadsınamaz. Makale çevirisi yalnızca bir dil dönüşümü değil; aynı zamanda eserin dil kalitesini ve okunabilirliğini artırarak, uluslararası okuyucu kitlesine ulaşmasını kolaylaştıran ve atıf sayılarının artmasına katkıda bulunan stratejik bir adımdır. Bu yönüyle, bilimsel bir çalışmanın küresel platformlarda etkili biçimde sunulmasında kritik bir rol oynar.
Akademik yayıncılıkta çeviri kalitesi; açık ve anlaşılır ifade, dilsel doğruluk ve alan terminolojisine hâkimiyet gibi ölçütlerle değerlendirilir. Profesyonelce hazırlanmış bir İngilizce makale çevirisi, araştırmanın yalnızca doğru aktarımını değil, aynı zamanda alan uzmanlarınca daha fazla ciddiye alınmasını sağlar.
İngilizcenin bilimsel iletişimde baskın konumu, anadili İngilizce olmayan akademisyenler için önemli bir eşik oluşturmaktadır. Bu noktada devreye giren akademik çeviri hizmetleri, yazarın çalışmasını terminolojiye uygun, stil açısından tutarlı ve yayınevlerinin beklentilerine cevap verebilecek nitelikte sunmasını mümkün kılar. Ayrıca, sunum sürecine entegre olan dil düzenleme (editing) ya da alan uzmanı gözden geçirmesi (peer-review-style editing) gibi aşamalar sırasında sunulan hizmetler sayesinde makalenin ret oranı azalırken, kabul ve atıf alma olasılığı artar.
Bu yazı boyunca atıfta bulunulan çeşitli çalışmaların da ortaya koyduğu gibi, İngilizce yayınlanan makaleler küresel okuyuculara daha kolay ulaşmakta, uluslararası indekslerde daha görünür hale gelmekte ve daha fazla atıf almaktadır. Bu bağlamda, profesyonel makale çevirisi hizmetleri, akademik üretimin etkisini artıran vazgeçilmez bir değer zinciri bileşeni olarak değerlendirilmektedir.
Referanslar
- Di Bitetti, M. S., & Ferreras, J. A. (2017). Publish (in English) or perish: The effect on citation rate of using languages other than English in scientific publications. Ambio, 46(1), 121–127. Metne dön⇧
- Tardy, C. M. (2004). The role of English in scientific communication: Lingua franca or Tyrannosaurus rex? Journal of English for Academic Purposes, 3(3), 247–269. Metne dön⇧
- Karakaş, Ali. (2018). Visible Language-Covert Policy: An investigation of language policy documents at EMI universities in Turkey. International Online Journal of Education and Teaching. 5. x-x. Metne dön⇧
- Buckingham, Louisa. (2008). Development of English academic writing competence by Turkish scholars. International Journal of Doctoral Studies, 3. Metne dön⇧
- Language barriers in scientific publishing: how many hurdles are there? Erişim tarihi 28 Mart 2025. Metne dön⇧
- Languages still a major barrier to global science, new research finds. Erişim tarihi 28 Mart 2025. Metne dön⇧
- Rejection Blues: Why Do Research Papers Get Rejected? – PMC. Erişim tarihi 28 Mart 2025. Metne dön⇧
- Eight reasons I rejected your article. Erişim tarihi 14 Nisan 2025. Metne dön⇧
- Amano T, Ramírez-Castañeda V, Berdejo-Espinola V, Borokini I, Chowdhury S, Golivets M, et al. (2023) The manifold costs of being a non-native English speaker in science. PLoS Biol 21(7): e3002184. Metne dön⇧
- Reasons for Rejection of Manuscripts Submitted to AJR by International Authors. Erişim tarihi 28 Mart 2025. Metne dön⇧
- Why do manuscripts submitted to the Turkish Journal of Physical Medicine and Rehabilitation get rejected? – PMC – PubMed Central. Erişim tarihi 28 Mart 2025. Metne dön⇧
- Kuşçu Özbudak, S. (2023). Linguistic reasons and professional concerns behind Turkish academicians’ self-translation of academic texts. RumeliDE Dil Ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi(36), 1561-1575. Metne dön⇧
- Bahji A, Acion L, Laslett AM, Adinoff B. Exclusion of the non-English-speaking world from the scientific literature: Recommendations for change for addiction journals and publishers. Nordisk Alkohol Nark. 2023;40(1):6-13. doi:10.1177/14550725221102227. Metne dön⇧